Endülüs Tarihi

Endülüs Tarihi


ENDÜLÜS TARİHİ

( AL ANDULUS – VANDALİCİA KELİMESİNDEN TÜREDİĞİ DÜŞÜNÜLÜYOR)

 

Yüzyıllar boyunca Mağribi(Fas,Cezayir ve Tunus) İspanya Avrupa’nın ve dünyanın hayal gücünü harekete geçirmiştir.

711-716 yılları arasındaki Arap Fethi,İspanyol Vizigotlar için beklenmedik bir olaydı. Bu Arap egemenliği bu coğrafyada 1492 yılına kadar RECONQUISTA (Yeniden Fetih) e kadar devam etti, yaklaşık 780 yıl kadar Arap hakimiyeti bu coğrafyada hüküm sürmeyi başardı.

610 yılında Arabistan’da ortaya çıkan İslamiyet çok hızlı bir şekilde yayılmaya başladı ve 711 yılında İber yarım adasına kadar uzandı. Kuzey Afrikanın tamamını ele geçiren müslümanlar gözlerini Vizigotların elinde olan bölgeye diktiler. Kavimler göçünün batıya doğru göç etmeye zorladığı Vizigotlar iç karışıklıklar içinde zor anlar yaşıyorlardı. Başkentleri Toledo’ydu. Taht kavgaları ve Yahudilere uyguladıkları vergiler,vaftiz edilme şartları ve ticaret yapma yasakları yahudilerin müslümanları bir kurtuluş yolu olarak görmelerini sağladı.

Aynı zamanda Arianizmi destekleyenler yani Hz. İsa’nın etten kemikten bir insan olduğuna inanan Arian’ları Katolik yapmak için zorluyorlardı.

Bu gibi durumlar halkın genelinde huzursuzluğa neden oluyordu ve ilerde yaşanacak olan parçalanmanın habercisi niteliğindeydi.

O dönemde güneyde görevli olan KONT JULİAN asıl kral RODERİCK/RODRİGO tarafından ihanete uğramıştı. Kızının aklını çelip onu kendisine karşı doldurmuştu ve düşman etmişti. Bunun üzerine KONT JULIAN her fırsatta Müslümanlara kuzeyde çok ganimet var,taht kavgaları var,kral RODRİGO iç karışıklıklar ve isyanlar ile uğraşmaktan ordusu çok kötü durumda diyerek müslümanları savaşa teşvik etti. 

Kuzey Afrika valisi halife Musa Bin Nusayr bu yaşananlardan sonra 500 kişilik bir keşif birliğini 711 yılında azad edilmiş bir Berberi kölesi olan komutan TARIK BİN ZİYAD ile yolladı ,söylentilerin doğru olduğunu görünce 7000 kişilik bir ordu ile tekrardan Tarık Bin Ziyad İspanya’ya adım attı. Daha sonra adını alacak olan CEBELÜ(TARIK’IN DAĞI) TARIK boğazını geçti ve karaya çıkar çıkmaz tüm gemileri yaktı. Artık Müslümanlar için savaşmaktan başka çare yoktu ve Askerlerine dönerek şöyle dedi;

Arkanızda düşman gibi deniz,önünüzde deniz gibi düşman. Nereye kaçacaksınız? Sizin için sadece sabır ve sakat kalmıştır. Düşmanın silahı boldur sizin ise sadece kılıçlarınız ve düşmandan toplayabilecekleriniz vardır. 

Savaşmaktan başka çaresi kalmayan ordu iç karışıklıklardan yararlanarak hızlıca ilerlemeyi başardılar ve Kuzeye doğru ilerlemeye başladılar ve ALGECİRAS’ta bir askeri üs kurmayı başardılar. AL JAZIRAH ( DOĞAL BİR LİMAN ) rüzgarı ile ünlüdür.

Kral RODRİGO Tarık bin Ziyad için güneye doğru ilerleyince Musa bin Nusayr 5000 kişilik yardım daha yolladı ve savaşı yine Tarık ve ordusu kazandı ve Toledo’ya kadar ilerleme fırsatı buldular.

712 yılında Musa bin Nusayr 18 000 kişilik bir ordu ile ispanya’ya çıkartma yaptı ve Toledo’da Tarık ile buluştular. Bu ispanyadaki son günleriydi çünkü ani bir emir ile Şam’a dönmek zorunda kaldılar ve bir daha İspanya’ya adım atamadılar. 

714 yılında Endülüs himayesi Musa bin Nusayr ın oğlu ABDÜLAZİZ’e bırakıldı.

Ve bu tarihten itibaren endülüs’te valiler dönemi başladı. Valiler Şam’daki emevi halifesi tarafından ,kuzey afrika valisi tarafından ve bazıları da Endülüs askerleri tarafından belirleniyordu.

ABDÜLAZİZ sınırları o kadar genişletti ki bugünkü Fransa’nın olduğu Frank imparotorluğuna kadar dadandı, o dönemdeki yani 732 yılında frank ordusu komutanı CHARLES MARTEL ile Arap ordusu komutanı ABDURRAHMAN EL GEFİKİ PUVATYA savaşını yaptılar ve Arap ordusu bozguna uğradı ve ABDURRAHMAN EL GEFİKİ şehit oldu. Bu savaşı müslümanlar kazansaydı İslamiyet tüm avrupa’ya kolaylıkla yayılacaktı. İslamiyetin avrupaya ilerlemesini engellediği için CHARLES MARTEL bir kahraman olarak tarih boyunca anıldı. 

Endülüste yaşayan bazı yahudileri Tarık bin Ziyad gemiler ile İstanbul’a kadar taşıyarak onlara yeni bir hayat sundu diyebiliriz.

Puvatya savaşını fırsat bilen Austria ordusu araplar ve berberiler arasındaki çatışmadan yararlanıp güneye doğru ilerlediler.

755 yılında Abbasilerden kaçan ABDURRAHMAN BİN MUAVİYE  ordaki zayıflama ortamından fayda sağlayarak KURTUBA da bağımsızlığını ilan ediyor. Kuzey afrikadan paralı askerler topluyor ve orduda reforma gidiyor. Daha sonra II. ABDURRAHMAN müvelleddün( sonradan müslüman olanlara verilen isim) ler sayesinde huzur ortamı hat safhadaydı. Hatta II.ABDURRAHMAN dönemine o zamanlar EYYAMÜL ARUS ( DÜĞÜN GÜNLERİ) deniyordu. Endülüs devletinin en parlak dönemi II.ABDURRAHMAN döneminde gerçekleşti. O dönemler başkent KURTUBA’ydı.

711-713 Fetih Dönemi

713-756 Valiler Dönemi

756-1031 Endülüs Emevi Devleti

Daha sonra MURABITLAR ( BERBERİYE ) DÖNEMİ

Ve en son 

BEN-İ AHMER DEVLETİ ( GIRNATA SULTANLIĞI) 250 yıl kadar ayakta kalmayı başardı.

·      Berberiler hep dağlık kırsallara yerleştirildi,dışlandılar bu yüzden her yeni gelen oluşumun yanında olmaları çok kolaydı.

 

EKSTRA NOTLAR

·      250 yıl boyunca Ben-i AHMER devletinin devam etmesinin nedeni aslında bir tampon bölge görmesiydi. Güneyden bir tehdit geldiğinde her an kuzey ile birleşme destek alma potansiyeli vardı aynı şekilde kuzeyden bir tehdit geldiğinde ise güneyden destek alma potansiyelii olunca hem güney hem kuzey zaten bir avuç toprakları olan gırnata sultanlığına pek ilişmediler  ve bu denge politikasını devam ettirmesine izin verdiler.

·      Ama en son Castilla kraliçesi İsabel ve Aragon kralı Ferdinand bu duruma bir son verdiler. 1492 den sonra sonrada Hristiyan olan Müslümanlara yani MOROSKOLAR ve sonrada Hristiyan olan yahudiler yani MARRANO’lara bir müddet daha orda yaşamalarına izin verdiler.

·      Morosko : kuzey afrikada yaşayan demek , Marrano ise Domuz demek . bunlar her ne kadar din değiştirselerde kapalı kapılar arkasında hepsi kendi öz dinlerini bir şekilde yaşıyorlardı. 

·      İspanya’nın uygulamak istediği şey aslında LİMPİEZA DE SANGRE yani safkan bir katolık toplum yaratmaktı.

·      Müslümanların İspanya topraklarının toplamda yüzde 90’lık bir bölümünü sulh yolu ile fethetmişlerdir. Tek kanlı savaş Tarık Bin Ziyad komutasındaki savaştır. 711 senesindeki ilk fetih zamanı yani.

 

 

Hemen Teklif Al! Uzman ekiplerimiz tarafından kısa sürede aranacaksınız.